14 Ocak 2015 Çarşamba

Miss Meadows

Miss Meadows, bir rüya gibi başlıyor. Sanki Alice, hârikalar diyarında  umutla, sevinçle ve heyecanla yürüyor, step dans ayakkabılı  ayaklarını asfalta vurarak dans ediyor, mavi bir kuş dalda cıvıldayarak  ona eşlik ediyor. İşte tam o sırada yoldan geçen bir kamyonetten genç kadına laf atılıyor ve…. Birdenbire o güzellikler tablosu yırtılıyor, genç kadın ondan ve yaratılan o tablodan hiç beklemediğiniz bir şey yapıyor; sonra da hiçbir şey olmamış gibi yoluna aynen başta olduğu gibi step dans ayakkabılı ayaklarını asfalta ritmle vurup dans ederek evine giriyor.

Miss Meadows, okulda boş olan derslere giren bir ilk okul öğretmeni. Çocuklarla tamam da  hayatına giren polisle de ders verir gibi konuşuyor. Filmin başlardaki neredeyse üçte birlik bölümü  o dersleri vermek için kesik kesik sahnelerden oluşuyor. ‘Dünyada fark yaratmak’, ‘dünyayı daha iyi bir yer hâline getirme sorumluluğu’, ‘arada bir kuralları çiğnemenin güzelliği’,  ‘korkuyla yaşamamak’, ‘kötü insanlar iyiler arasında dolaşmamalı’, ‘gereksiz kelimeleri kullanmamak’,  ‘bu dünyaya çocuk getirmek âdil mi?’, ‘yedi günah’, ‘iyi niyet’…  Sanki sahneler  tek cümlelik ‘ders’leri versin diye yazılmış. Amaç (bence)  Miss Meadows’un gizemini arttırmak, yaşadığımız hayatların, kafasında  ‘temiz’ kalabilen birini bile yoldan çıkarabileceğini anlatmak, kalp ile beynin çelişkisini sonlara kadar zorlayarak yaratılan gerilimle filmi beslemek. Miss Meadows ile annesi arasındaki ilişki de metaforik. Gerçek, filmin düğüm noktasından sonra açıklığa kavuşuyor. Miss Meadows’un polis ile olan ilişkisinin hikâyesi de metafor gibi anlaşılmalı.  Filmi anlatsam tadını kaçıracağım için kelimelerimi dikkatle seçiyorum.

Miss Meadows, ayın altında anlatılan hikâyeler gibi gizemli olmaya çalışılmış bir film. Shakespeare tadı yoksa da ‘Bir Yaz Gecesi Rüyası’ na özenmiş gibi duruyor ama başrolde ‘Dr Jekyll ve Mr Hyde’ olanı.

Filmi, Karen Leigh Hopkins yazmış ve yönetmiş.

Katie Holmes hoş bir ‘öğretmen’, James Badge Dale seven bir polis. Film rüya gibi. Daha ne olsun!


Melih Anık

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder